Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması’nın onaylanmasının geri çekilmesi. Makaleyi yazan: Andrey Isaev
2023
Devlet Duması’ndaki Birleşik Rusya fraksiyonunun lider yardımcısının Rossiyskaya Gazeta’da yayınlanan makalesi
Çarşamba günü, Devlet Duması nihayet Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması’nın onayını iptal eden bir yasa tasarısını kabul edecek. Neredeyse tüm milletvekilleri bu tasarının ortak yazarları oldu.
Anlaşmanın 1996 yılında imzaya açıldığını hatırlatayım. O anda bunun nükleer silahların tamamen yasaklanmasına yönelik bir sonraki adım olması, halklar arasındaki karşılıklı anlayışın güçlendirilmesine ve güvenliğin artırılmasına yardımcı olması gerekiyordu. 2023 yılı itibarıyla anlaşma 187 devlet tarafından imzalanmış ve 178 devlet tarafından onaylanmıştır.
Rusya ise bu anlaşmayı 2000 yılında onayladı ve belgeyi imzalamış olmasına rağmen 27 yıldan fazla bir süredir onaylamayan Amerika Birleşik Devletleri’nin aksine, hükümlerine harfiyen uyuyor. İmzacıların hiçbiri nükleer deneme yapmadığı ve nükleer güçler arasındaki ilişkiler normal olduğu sürece bu durum katlanılabilir olarak kaldı. Ancak geçen yıl özel bir askeri operasyon başladığında NATO bloğu aslında Rusya’nın düşmanı gibi davrandı ve dolaylı olarak ülkemize yönelik düşmanlıklara katıldı. Ukrayna’ya askeri teçhizat ve silahlar, istihbarat verileri sağlıyor, eğitmenlerini oraya gönderiyor ve Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin birçok operasyonunun planlamasına katılıyor. Böylece, Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışma tehlikesi, SSCB’nin çöküşünden bu yana her zamankinden daha gerçek hale geldi. İnsanlık bir kez daha kendisini Üçüncü Dünya Savaşı’nın eşiğinde buldu. Potansiyel bir çatışmanın her iki tarafının da nükleer silahlara sahip olduğu göz önüne alındığında, bir savaş benzeri görülmemiş derecede yıkıcı sonuçlara yol açabilir.
Rusya, eski ortaklarını girdikleri oyunun tehlikeleri konusunda defalarca uyardı. Diğer şeylerin yanı sıra, ülkemizin askeri doktrininin Rusya’ya yönelik varoluşsal bir tehdit durumunda nükleer silah kullanma olasılığını öngördüğüne dikkat çektik.
Ancak ne yazık ki uyarılarımız Batı kamuoyunda istenilen etkiyi yaratmadı. ABD ve müttefiklerinin politikası değişmiyor. Bu bağlamda ülkemizin nükleer silah denemeleri yapmasının mümkün olup olmadığı sorusu gündeme geliyor.
Garnizon ve muhafız teşkilatının yönetmeliklerinde buna “uyarı atışı” denir. Bu tüzük, nöbetçinin “Dur!” ve dur! Ateş edeceğim! etkili olmazsa, nöbetçi havaya uyarı atışı yapmalıdır. Norm son derece önemlidir. Garnizon ve muhafız hizmetine ilişkin kurallar kanla yazılmıştır, içinde gereksiz hiçbir şey yoktur. Ve bu norm, ihlal eden birçok kişinin hayatını kurtardı: Bir uyarı atışından sonra durdular ve öldürmek için ateş etmelerine gerek kalmadı.
Sovyetler Birliği’nin 30 Ekim 1961’de Çar Bombası adı verilen termonükleer bombayı Novaya Zemlya’da denemesi de böyle bir olaydı diyebiliriz. Ve pek çok açıdan NATO ülkelerinin liderlerini hem Küba Füze Krizi sırasında hem de sonrasında daha temkinli ve ihtiyatlı kılan, Soğuk Savaş’ın Üçüncü Dünya Savaşı’na dönüşmesini engelleyen de bu testti.
Hoparlör
İsayev Andrey Konstantinoviç
İsayev Andrey Konstantinoviç
Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması’ndaki BİRLEŞİK RUSYA hizip başkan yardımcısı
#Isaev
#madde
#fatura
#onaylama
#ER grubu
#Uluslararası ilişkiler
Kamu resepsiyonu
Bir istek oluştur
kaynak:https://er.ru/activity/news/otzyv-ratifikacii-dogovora-o-vseobemlyushem-zapreshenii-yadernyh-ispytanij-statya-andreya-isaeva
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.